Bu Blogda Ara

17 Ocak 2007 Çarşamba

Suriye

Golan'ın gerçek sahipleri

Suriye'de 30 bin dolayında Çerkes varlığından söz ediliyor. Halep'te 2, Hama'da 3, Humus'ta 6, Colon'da 11 Çerkes köyü var.
Çerkesler iki farklı tarihte Suriye'ye göçetmişler. İlk gelenler Kafkasya'dan Samsun'a, oradan Kayseri Uzunyayla'ya, buradan da Suriye'ye geçmişler. Başlarında Jölen Bey isminde bir lider bulunuyordu. İsrail'in 1967 yılında Arap İsrail Savaşı sırasında işgal ettiği Suriye'ye ait Golan tepelerinde 12 Çerkes köyü vardı.
Golon tepeleri isminin Jölen'den geldiği söyleniyor. Bu grupla ve 1872 yılında gelenlerin sayısı bin dolayındaydı. Bunlar iki bölgede iskan edildi.Bir grup o zaman küçük yerleşim birimleri olan Hama ve Humus'a bir grup da Golan tepelerine yerleştirildi.

İkinci aşamada gelenler ise 22 Ağustos 1878 yılında Balkanlar'da yerleşik haldeyken İstanbul ve Selanik'te toplanan adından Suriye'ye gönderilen 1200 dolayındaki Çerkesdi.
Önce Beyrut, Trablusşam, İskenderun'a gelen bu grup bir süre sonra daha önce gelenler gibi Hama ve Humus'a yerleştirildiler. Bu göçmenleri ardarda yeni kafileler izlemiş ve o dönemde Suriye'deki Çerkeslerin sayıları 70 bini bulmuştur.

Cevad Anzor'un zor savaşı

1948 yılındaki Arap-İsrail Savaşı'nda Arapların geri çekilmelerine karşılık Çerkesler, Suriye yönetiminden izin isteyerek Cevad Anzor liderliğinde özel bir birlik oluşturup Yahudilere karşı savaşmışlar ve 200'ün üzerinde şehit vermişlerdir.
İşgal edilen toprakları geri alıp Suriye yönetiminin emrine vermelerine karşılık Arapların direnmemesi sonucu bu topraklar tekrar İsrail'e geçmiştir. Bu savaşta büyük yararlılıklar gösteren Çerkeslerin özel birliği dağıtılmıştır.

Nüfusta hızlı düşüş

1960'lı yıllarda Suriyede'ki Çerkeslerin toplam nüfusu 38 bine gerilemiştir. Bu yıllarda Halep'te Hanasır'da yerleşen Kabardeyler, Mumbuş'da Abzahlar, Humus Tel Amıri, Tılil, İnnnasır ve Anzat'ta Abzahlar ve Aynil Hamra'da Çeçenler, Derfur'da Dağistanlılar, Şam'da mahalle kuran diğer Çerkesler can attıkları bu yerlerde hastalıklar nedeniyle büyük bir yıkıma uğramış ve yeniden Kuneytre'ye diğer soydaşlarının yanına sığınmışlardır. Kuneytre'deki başlıca Çerkes köyleri de şunlardı: Mansura (Abzah, Bjeduğ), Mudariye (Kabardey) Selmaniye (Bjeduğ), Enzivan, Mumsiye, Biracem, Berika, Cueyza (hepsi Abzah), Hışniye (Kabardey), Fahan (Oset-Abaza).
İşte bu durum Suriye'deki soydaşlarımızın anavatanları Kafkasya'ya geri dönme isteklerini kamçılamış ve bu amaçla Sovyet Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nden bir temsilci ve yazar kadrosu konuyla ilgilenmek üzere Suriye'ye gelmiştir. Çerkeslerin Kafkasya'ya topluca geri dönmeleri yolundaki istekleri olumlu karşılık bulmamıştır. Burada Suriye yönetiminin örtülü bir ambargo uyguladığından bahsedilmektedir.

Kültüre ağır ceza

1920'li yıllarda sınırlı sayıdaki Çerkes aydını milli kültürün canlanması yolunda önemli katkılarda bulunmuşlardır. Çoğunluğu Kunaytre'de olmak üzere Çerkesçe eğitim veren 40'ın üzerinde Çerkes İlkokulu açılmıştır.
Daha sonra 1928 yılında Şam'da Çerkesçe (Latin alfabesi kullanılarak), Arapça, Fransızca olarak haftalık Marc gazetesi çıkarılmıştır.
Fakat bu çalışmaları yürüten aydınlar Suriye hükümetince politik ve ideolojik davrandıkları gerekçesiyle sorgulanmışlar ve Çerkes okulları, Kuneytre'deki Çerkes Yardımlaşma Derneği ile Marc gazetesi kapatılmıştır.

İsrail işgaliyle yeniden sürgün

1967'de İsrail-Suriye savaşında Golan'daki köyler İsrail tarafından işgal edilince buradaki Çerkesler ikinci bir sürgün yaşadılar adeta. O tarihte Çerkeslerin yeni adresi Şam oldu. Halep'teki iki köyden biri Abzah, diğeri Kabardey'dir.
Raka şehrinde, Rasulayn ve Kamıslı civarında Çeçenler yaşıyor. Suriye'deki Adıgelerin çoğu Abzah olmakla birlikte, Bjedug, Sapsıg, Hatıkoy da bulunmaktadır. Az miktarda olan Abhazların dillerini unuttuğu belirtiliyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye'nin Sovyetler Birliği'ne yakınlık göstermesi sonucu Çerkeslerin Kafkasya ile ilişkisi özellikle 1960'lı yıllarda artış kaydetmiş. O dönemlerde anayurttan çok sayıda kitap, dergi ve kaset getirilebilmiş. Fakat zaman içinde Suriye Çerkeslerinin kültürel kimliklerini ve dillerini yitirdikleri ifade ediliyor. Suriye'de çerkeslerin dernekleri dışında kültürel bir etkinliklerine rastlamak güç.

Hiç yorum yok: