Gelin bir esir, bir hizmetçi değil, tam bir şahsiyet ve istiklâl sahibi olarak geldiğini göstermek için gelin odasında bir prenses gibi oturur, ne dışarı çıkar, ne diker, ne de başka bir işe el sürer. Bilakis kendisine hizmet edilir. Sofrası ayağına gelir, yalnız kendisini görmeye gelenlerin ziyaretini kabul eder. Kocasının akrabası olan kadınlar gelini görmeye gelince etrafına un, yumurta, yağ ve şekerden yapılan hamur tatlısı Meterizz serperler. Onu kapışacak çocuklarda orada eksik olmaz. İlk zamanlarda gelin kocasının akrabasından olan yaşlı kadınların yanında oturmaz. Yemek yemez, hattâ konuşmaz. Ancak kendisine akran olanlarla sohbet eder. Yanına kocasının
akrabasından olanlar çocuk da olsa girdikçe hürmeten ayağa kalkar.
Gelin kayınpeder, kayınvalide, büyük kayınbirader, kocasının amcalarının ismini söyleyemez.
Kayınpeder ve kayınvalidesinin ismi söylendikçe hürmeten ayağa kalkar. Kayın pederine prens anlamında "Pşi" kayınvalidesine "Guaşe" yani prenses, kayınbiraderlerine "Pşiko-Prenszade", kızlarına "Pşibhb" der. Gelin kocasının ismini söyleyemez. Münasip ve hoş bir tabir kullanır, meselâ "Ceylân" der. Yahut aile ismiyle hitap eder.
Bu Blogda Ara
22 Mart 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
merhaba cerkez gelinlerinin işi cok zor ya bu zamandada devam ediyormu böyle gelinlik gerci saygı güzel bişey ama zoraki olmıyacak
icten gelecek nebilem devamlı okuyorum bugün yazmak kısmetmiş yazmak yazıların icin teşekkürler şeyh şamılin torunlarına selam olsun sizi seviyorum A E O.
Yorum Gönder