Vatan ve milleti için bütün gücünü ve yaşantısını bu yolda harcamış,milletin gönlünde abideleşmiş kişilerin azlığı bilinen bir gerçektir.Toplumun mutlu, özgürlük ve refah içinde yaşaması için çaba sarfeden bu nedenle büyük bir cesaret ve azimle köhnemiş ve değerini yitirmiş birçok gelenekleri yıkıp, onun yerine olumlu ve etkili kuralları yerleştirmeye çalışanların başında gelen birisi varsa o da Kazanokue Jabağı'dır. O, her zaman gerçekten ayrılmayan, zengin fakir gözetmeden haklıya haklı, haksıza haksız diyebilen, zengin karşısında fakiri, güçlünün karşısında güçsüzü koruyan gerçek bir kahramandı. Onun yaşantısı ,sözleri, davranışları ağızdan ağıza söylenerek zamanımıza kadar bize gelmiş bulunuyor. O sağlığında olaylar karşısında her zaman başvurulan ve bir sözü iki edilmeyen gerçek bir erkekti. Yalnız Kaberdey'lerin değil bütün Çerkeslerin kalbinde saygıyla yaşayan birisidir. Jabağı 1684 yılında Baksan bölgesinde bir halk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. O Kafkasya'da yazılan birçok eserlerde ismi geçen, Kaberdey'de olduğu kadar Osetya, Kumuk, Adige ve Abhaz bölgeleriyle Karaçay-Çerkes’de saygıyla anılan ve bilinen bir kişidir. Tam iki asırdan beri ismi halkın arasında daima artan bir sevgiyle yaşatılmaktadır.
Jabağı’nın tüm kişiliğini iyice anlayabilmek için asırlar boyu onun hakkında söylenen hikayelerle, sonradan onun hakkında yazılan eserleri karşılaştırmak gerekecektir. Bu nedenle Kaberdey Kültür ve Araştırma Enstitüsü’nde çalışanlar köylere giderek onun hakkında anlatılan hikayeleri, haberleri derleyip enstitüye getirdiler. O devirde Adigelerin yazılarının olmayışı nedeniyle Jabağı hakkında bütün bilgiler anlatılanlardan ibaret kalmıştır. Jabağı’nın dünyaya geldiği devre; memelekette derebeylik yönetiminin, bunun yürüttüğü beylik, kölelik savaşı ile ana vatanı istila için çalışan yabancı devletlerin saldırılarının sürüp gittiği devreye rastlar. Fakir ve kimsesiz halkın haklarını yılmadan, korkmadan savunan Jabağı "Çoğunluğun yaptığı adet, çoğunluğun söylediği gerçektir." sözlerini ekleyerek bundan asırlar önce Kafkasya'da demokrasinin esasını kurmuştu. Adigeler arsında sınıf farkının devamını isteyen beylere karşı çıkmış ve "Gözünü çıkaranın canını çıkar." demek cesaretini göstermiştir. Jabağı’nın en önemli davranışlarından bir tanesi de ezilenlerin başına geçerek silahlı bir mücadeleye girişmeyip,fikirlerini üstün zekası ve doğruluktan ayrılmayan iradesiyle çevresine kabul ettirmesidir. Jabağı "Bir milletin birbirini yemesinden daha büyük ne gibi bir bela olabilir" sözüyle kan davasının ve beylerin birbirleriyle boğuşmalarının önüne geçmiştir. Ayrıca sınıf farklarının kaldırılmasını savunmuştur. Kadının sağ tarafta durması gerektiği, bir kadın topluluğuna rastlandığında attan inerek yedekleyip gurubu geçtikten sonra ata binmeyi gelenek olarak yerleştirilen Jabağı’dır. O toplumu yıkıp, yokeden onun yaşantısını baltalayan, birçok köhnemiş gelenekleri de kaldırmasını bilmiş, yiğit, akıllı, dürüst, vatansever bir Adigeydi. Onun sözleri ve koyduğu gelenekler bugün hala Çerkeslerin ayakta kalmasında en büyük amil olmuştur. O yalnız Adigelerin değil Asetin Kumuk, Abhax vs. bir çok kardeş ve komşu haklarının da önderi olmuştur. Jabağı bugün ortaya attığı fikir ve vecizeleriyle Kafkasyalıların en büyük bir filozofu olduğunu ispatlamıştır.
Kazanokue Jabağı 1750 yılında Kaberdeyde öldü. Mezarı ise bugün Şihelikue'nin yukarı kısmında Kazanıkuey’dedir. Ayrıca Nalçık parkında kendisine bir yer ayrılmıştır.
KAZANOKUE JABAĞI’NIN GERÇEK SÖZLERİNDEN BAZILARI.
Değişen zamana uyabilen erkektir.
İlk vuran sen olma, fakat sana vuranı da affetme!
Aklın temeli danışmaktır.
Çoğunluğun yaptığı adettir.
Çoğunluk ne söylüyorsa gerçek olan o'dur.
Kadına yardımcı olmayan erkek,erkek değildir.
Büyük su yatağı susuz kalmaz.
Öfkeyle bir işe girişmemelidir.
Büyük konuşarak küçük başını derde sokma.
"Oldu!"deseler de yine de bir düşün.
Uzak akrabadan yakın komşu iyidir.
Az konuş, çok düşün!
Hırsızlığın büyüğüyle küçüğü arasında fark yoktur.
Sözünü tartarak konuş!
Gerçeğe darılma.
Sözü gerçek olanın yüzü aktır.
İyinin getirmediğini kötü getiremez.
İnsanlıkla,çalışmakla ilgili olmayan insan değildir.
Aklı olan insan görevini hisseder.
Düşünerek konuş,bakınarak otur.
Kötüyü örnek alma,seni felakete sürükler.
Çoğalmayan toplum millet olamaz.
Uğruna öldüğün uğruna ölür.
KAYNAK: THAPE DERGİSİ OCAK- 2004
www.adige.nl