(Martin Kruscynski)
(ingilizce'den çeviren: Mustafa Naç)
Polonya'ya yerle$en be$ Çerkes prensi ülkeleri Kuzey Kafkasya'dan gelmi$lerdi. Kuzey Kafkasya, Terek ve Kuban nehirleri arasinda batidan doðuya uzanan topraklardir. Tatarlar buraya Be$tan, Ruslar ise Piatyhorje diyorlardi. Fakat asil ismi "Kabarda" idi.
Kabardaylar ve onlara akraba olan Bes(le)neyler ya$iyordu burada. 15-16'nci yüzyillarda baðimsiz bir ülke oldular. Bu devlete Ruslar "Cherkassy", Polonya ve Litvanyalilar "Petyhorcy" adini vermi$lerdi. Kirim Tatarlari'yla iyi ili$ki içindeydiler. Kabardey sava$çilari, kom$u dü$manlara kar$i Kirim Tatarlari'na yardim ediyordu.
1555-1560 yillari arasinda Kabarda ülkesi Rus egemenliðine girdiði siralarda Ukrayna prensi Dymitro
Wisniowiecki Polonya'yi terk edip Kirim Tatarlarina kar$i sava$maya Rusya'ya gitmi$ti.
Dymitro Wisniowiecki, ayni zamanda yüz sene sonraki Polonya Krali Michal-Korybuth Wisniowski'nin dedesidir. O tarihlerde Polonya, Ukrayna, Beyaz Rusya ve Litvania ülkerleri tek bir devletti.
Dymitro Wisniowiecki bu sava$ta kendi Kazak ordusuyla büyük ba$arilar elde etmi$ti. Kendisi de aslen bir Kazak olup Kazak "Zaporozha" birliðinin de kurucusuydu.
Çar Korkunç ivan onu Kabarda Valiliðine atadi. Dymitro ve diðer Kazaklar Kabarda ülkesini yillarca iyi ve hö$görülü bir $ekilde yönetince bir çok Çerkes sava$çisini da yanina kazanmi$ oldu.
Fakat 1561 yilinda Çar Korkunç ivan Polonya'ya saldirmaya karar verdiðinde, Prens Dymitro artik Rusya'da kalamayacaðini anlami$ti ve ülkesini Ruslara kar$i savunmak için Ukrayna'ya geri döndü.
Bu harekete oldukça öfkelenen Korkunç ivan'in $öyle dediði anlatilir: "Dymitro bize bir köpek olarak geldi ve bir köpek olarak geri döndü".
Ve sonunda Prens Dymitro 1563'de Moldova'da yakalanip istanbul'a Türk Devletine teslim edildi. Türkler de onu Tatarlar'a kar$i yaptiði sava$lardan dolayi idam ettiler.
Bir kaç ay sonra ise bir grup Çerkes Prensi-Dymitro ile dostane il$kilerinden dolayi-kendi Çerkez sava$çilarindan bir grubunu Kabarda'daki Rus egemliðine kar$i i$birliði için Polonya'ya gittiler.
Korkunç Çar bu prensleri kendince ölüme mahkum etmi$ti.
1561 yilinin Aðustos ayinda Polonya Krali Çerkesya'dan gelecek olan tüm sava$çilari kabul edeceðini kendisinin özel "Kralin Kitabi"na yazarak ilân etmi$ti. Böylece 1562'de be$ Kabardey Prensi yurtlarini terkedip aile ve sava$çilariyla birlikte Polonya'ya geldiler. Polonyali tarihçiler bunlarin 300 ki$i olduðunu yaziyor.
Polonya krali onlari büyük bir $eref ve hediyelerle kar$iladi. Bu kar$ilama $ekli Çerkesleri çok memnun etmi$ti.
Polonya'ya gelen Çerkez Prenslerin adlari $öyledir:
Kasim Kambulatowicz (Czerkaski), Gawrila Kambulatowicz (Czerkaski), Onyszko/Aleksander Kudadek (Czerkaski- çok ünlü bati Çerkasya Prensi Sibok/Wasyl Konsaukowicz'in oðlu, ayni zamanda da Temruk Szymkowicz, Sibok'la akraba idi), Solgien Szymkowicz (Czerkaski-Szymek Temruk'un oðlu), Temruk Szymkowicz (Czerkaski-Szymek Temruk'un oðlu).
Korkunç ivan, Çerkes Prensleri'ni tekrar kazanmak için Aleksiej Klobukov'u temsilci olarak Polonya'ya yolladiysa da, sonuç alamadi. Çerkesler'in çoðu Ortodoks, bazilari Pagan dinine mensuptu. Daha sonra bir kismi Ukrayna Ortodokslari'na katildi, bunlarin üst sinifindan olanlarsa Polonya'li Katolik oldular.
Prens Solgien ve Prens Temruk, Polonya ordusundaki özel Çerkes/Kazak birliðinin kumandanliðina getirildi. Fakat Çerkes komutanliðinda, sava$çiliðini en güzel örneklerini Prens Temruk gösteriyordu. Bir çok yazili belge onun kahramanliklarindan bahseder. Örneðin, 13 Nisan 1572 de, güçlü bir Türk ordusu Moldova'da Polonya ordusuna saldirdiðinda bütün Polonya birlikleri panik halinde sava$ meydanini terk ettiklerinde, bir tek Prens Temruk ve yanindaki Çerkes sava$çilari meydaninda kalmi$ ve Polonya birlikleri geri dönene kadar sava$mi$tilar.
Prens Temruk'un cesaret dolu ba$arilari ödülsüz kalmadi tabii; Polonya krali onu Polonya aristokrat sinifina yükselten bir ni$an verdi. Ve ayni zamanda ona Polonya, Litvanya ve Ukrayna'nin ortak "Podolie" bölgesinden, büyük malikaneler verildi.
Gün geçtikçe bu be$ Çerkes Prensi çok güçlü, zengin ve nüfûz sahibi olup hepsi de Podolie bölgesine yerle$tiler. Her yil yeni Çerkes sava$çilari Polonya'ya gelip bu özel Çerkes/Kazak birliðine katilmaya devam ediyordu. Bir kaç yil sonra bu özel birlikler öyle güçlendiler ki, artik Polonya ordusunun ayrilmaz bir parçasi haline gelmi$lerdi. Ta ki 1795 yilina kadar.
O yil Rusya, Prusya ve Avusturya Polonya'yi i$gal etti ve burayi parçalara böldü. Dolayisiyla Polonya ordusundaki Çerkeslerin sayisi azaldi ve onlarin yerlerini artik daha çok Polonyali, Ukraynali ve Tatar askerler aliyordu. Fakat bu özel birlikler hiç bir zaman Çerkes görünümünü ve karakterlerini kaybetmediler. $öyle ki; Çerkes adetleri, Çerkes silahlari ve Çerkes sava$ taktiklerini korudular ve devam ettirdiler.
Bu Çerkes Prensler'in çocuklari zamanla Polonya toplumunda asimile oldu. Fakat mizaçlarini ve sava$ma isteklerini - özellikle can dü$malari Ruslara kar$i - her zaman korudular. Ruslar Ukraynayi i$gal ettiklerinde ise, Polonya'daki Çerkesler varliklarini kaybettiler.
Günümüzün Polonya'li tarihçileri, bu be$ Çerkes Prensi'nin Polonya ordusunun evrimi için sarfettikleri muazzam etkiyi kabul ediyorlar.
Bu Blogda Ara
19 Ağustos 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
atlas dergisinin özel sayısında cerkes halkının sürgün dönemini ve yaşadıkları eziyetleri anlatıyor..dünyanın dört bir yanına dagılan cerkeslerin hala daha geleneklerini sürdüklerini artık birbirlerini bulmak için ugraştıklarını anlatmış..cok hüzünlendim ve sevindim..sen bu bilgileri nerden buluyorsun..
Ingilizce-Turkce-Rusya uluslararasi ve yerel tum kaynaklari ara$tiriyorum ayni zamanda cevremdeki dost, akraba ve derneklerdende faydalanarak dogruluguna kanaat getirdigim ara$tirmalarimi sayfada yayinliyorum..
Evet atlas dergisinin ekinde kullandigi bi kac resmi sitemde yayinlami$dim..
Yorum Gönder